Aşı Kararsızlığı ve Eczacının Rolü

Aşı Kararsızlığı ve Eczacının Rolü

Her ülke kendi rutin aşılama programlarını geliştirerek önlenebilir ölümcül hastalıklara karşı halkını korur.

Aşılamanın Önemi

Aşılar, bağışıklık sistemini uyararak hastalığa karşı koruma sağlayan son derece güvenilir biyolojik ürünlerdir ve halk sağlığını korumanın temel basamaklarından biridir (1). Ülkemizde kullanılan tüm aşılar Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ), EMA (European Medicines Agency – Avrupa İlaç Ajansı), FDA (US Food and Drug Administration – Amerika Birleşik Devletleri Gıda ve İlaç Dairesi) gibi dünyaca kabul görmüş otoritelerce ya da Türkiye'de sağlık konusunda ulusal sağlık otoritemiz TİTCK (Türkiye İlaç ve Tıbbi Cihaz Kurumu) tarafından ruhsatlandırılmış ve GMP (İyi Üretim Uygulamaları) kurallarına uygun üretilmiş aşılardır (2).

Her ülke kendi rutin aşılama programlarını geliştirerek önlenebilir ölümcül hastalıklara karşı halkını korur. Aşılar ile hastalıkların ortaya çıkışı engellenebilir veya bu hastalıklardan kaynaklı ölümlerin önüne geçilebilir (3). DSÖ bağışıklama hizmetlerini aşıyla önlenebilir hastalıkların ve buna bağlı ölümlerin önlenmesi açısından en önemli ve en maliyet-etkili toplum sağlığı müdahaleleri arasında kabul etmektedir(4).

Aşılamanın amacı önlenebilir hastalığa karşı toplumu bağışık hale getirmektir. Bulaşıcı hastalıklara karşı aşılama çok kritik bir görevdir. Bu hastalıklarda toplum bağışıklığını sağlamak için yüksek aşılama oranları gerektiği için aşı olma kararına bireysel özgürlük olarak değil toplumsal bilinç göstergesi olarak bakılmalıdır.

Amerika Hastalık Kontrol Merkezleri [Centers of Disease Control (CDC)] ‘Aşılamaları Durdursaydık Ne Olurdu?’ başlıklı raporu ile aşılamanın önemini verilerle ortaya koymuştur. Raporda, hastalık ve ölüm oranlarının aşılama sonrasında dramatik şekilde azaldığı ve aşılama oranı azaldığında vaka ve ölümlerin arttığı bilgisine yer verilmiştir (5).

COVID-19 Pandemisi Bağlamında Aşılamanın Önemi Aşılamanın önemini iki yıla yakın bir süredir devam eden COVID-19 pandemisi bağlamında değerlendirmek üzere pandeminin etkisine baktığımızda, dünya çapında yaklaşık 239 milyon insanın COVID-19’dan etkilenmiş olduğunu ve 4.880.000'den fazla kişinin COVID-19 nedeni ile ölmüş olduğunu görüyoruz (6). Daha önceki viral enfeksiyona bağlı salgınlarda olduğu gibi bu pandemide de aşının halen en önemli çıkış yolu olduğu görülmektedir. Bu nedenle pandeminin başlangıcından itibaren tüm dünyada hızlıca aşı çalışmaları başlatıldı. Hızla artan ölüm oranları başta olmak üzere geçmiş viral pandemiler nedeniyle elde edilen deneyimlerin süreci hızlandırması gibi etmenlerle birçok aşı ‘erken’ onay alabildi. Aşı onaylarının alınması sonrası tüm dünyada aşılama oranları giderek artmaya başladı. Ancak, aşı karşıtlığı veya aşı kararsızlığı (tereddütü) nedeniyle aşılanmayan kişiler ve de varyant virüslerin gelişmesi nedeniyle pandeminin sıcaklığı hala devam etmektedir (7).

Şu anda COVID-19 ile ilgili olarak toplum bağışıklığına ulaşılmak hedeflenmektedir. Bir enfeksiyon hastalığına karşı toplum bağışıklığına, toplumun yeterli bir oranının hastalık geçirerek veya aşılanarak bağışıklık kazanmış olması ve böylece kişiden kişiye bulaş olasılığının azalmış olması noktasında ulaşılır. COVID-19'a karşı doğal enfeksiyon ve aşı ile sağlanan bağışıklığın ne kadar sürdüğünü hala deneyimleyerek öğrenme sürecindeyiz. COVID-19 geçirdikten sonra gelişen bağışıklığın güçlü olabileceğine dair kanıtlar mevcuttur. Ancak, enfeksiyondan sonra gelişen bağışıklığın türü bireylerarası farklılık göstermekte, bu da enfeksiyon sonrası gelişen bağışıklığı aşılamayı takiben gelişen bağışıklığa göre daha az tahmin edilebilir kılmaktadır. COVID-19'un uzun vadeli olumsuz sonuçları olabilen, hayatı tehdit eden bir hastalık olduğunu artık biliyoruz. Ayrıca DSÖ onaylı COVID-19 aşılarının milyarlarca insana güvenli bir şekilde verildiğini de biliyoruz.

COVID-19 hastalığının kısa ve uzun dönem etkileri ve mortal seyretme olasılığı göz önüne alındığında aşıların COVID-19’dan çok daha güvenli olduğunu görmekteyiz. Tüm bu sebeplerden dolayı toplum bağışıklığına ulaşılması için toplumlarda yüksek oradan aşı uygulanması kritik öneme sahiptir (8).

DSÖ’nün COVID-19 Aşısı ile İlgili Önerileri

COVID-19 aşısı ile ilgili olarak DSÖ aşağıdaki özet açıklamayı yapmıştır:

• COVID-19 aşıları, hipertansiyon, diyabet, astım, stabil ve kontrollü kronik enfeksiyonlar, otoimmün hastalıklar ile akciğer, karaciğer ve böbrek hastalığı gibi hastalıklara sahip bireyler de dahil olmak üzere 18 yaş ve üzerindeki çoğu insan için güvenlidir (10).

• Herhangi birini aşı olmaktan alıkoyacak çok az koşul vardır. Mevcut kanıtlara dayanarak, olası olumsuz etkilerden kaçınmak için COVID-19 aşısının herhangi bir bileşenine karşı şiddetli alerjik reaksiyon öyküsü olan kişilere genellikle COVID-19 aşı önerilmez. Aktif olarak COVID-19 semptomları yaşamakta olan kişi, birincil semptomları düzeldikten sonra aşı olabilir (11).

• Herhangi bir aşı gibi, COVID-19 aşıları da düşük dereceli ateş veya enjeksiyon bölgesinde ağrı veya kızarıklık gibi hafif, kısa süreli yan etkilere neden olabilir. Çoğu durumda, bu yan etkiler istirahat, bol miktarda alkolsüz sıvı alımı ve gerektiğinde parasetamol alımı ile hafifletilebilir (12). Aşılara verilen tepkilerin çoğu hafiftir ve birkaç gün içinde kendiliğinden geçer. Aşılarda daha ciddi veya uzun süreli yan etkiler mümkündür ancak çok nadirdir. Nadir advers olayları tespit etmek ve önleme stratejileri geliştirebilmek için aşılar kullanımda oldukları sürece sürekli izlenir.

Aşı Kararsızlığı ve Aşı Reddi

Dünyada uygulanan aşılama programları yaşamı tehdit eden hastalıkların görülme sıklığını önemli ölçüde azaltmıştır. Aşıların bu başarısı nedeniyle bazı bulaşıcı hastalıklar çok nadir görülmeye başlamış, bazıları tamamen eradike edilmiş, ancak bunun sonucunda ters bir etkiyle aşıların gereksiz olduğu şeklinde bir düşünce 'aşı karşıtlığı' olarak ortaya çıkmıştır. Aşı karşıtlığı, DSÖ tarafından “aşı hizmetlerinin varlığına rağmen aşıların kabulünde gecikme veya reddetme” olarak tanımlanmaktadır.

Dünyadaki aşı reddi vakalarının son yıllarda hızla artması ve tehlikeli boyutlara ulaşması

üzerine, DSÖ 2019’da çözüme kavuşturmayı planladığı 10 küresel sağlık sorununun başında aşı karşıtlığına yer vermiştir (9). Eczacıların aşı kararsızlığına yol açan sorulara mevcut bilimsel kanıtlar ışığında cevap vermesi oldukça önemlidir. Bu konuda Türk Eczacıları Birliği tarafından değerli hocalarımızın katkılarıyla hazırlanmış çok sayıda bilimsel kaynak bulunmaktadır (13). Bu kaynakların yanı sıra eczacılara yardımcı olabilecek bir diğer belge de Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Anabilim dalı öğretim üyesi ve KLİMİK Derneği Başkanı Prof. Dr. Alpay AZAP tarafından hazırlanmış olan “aşı karşıtlarının on iddiasına karşı bilimsel yanıtlardan oluşan” makaledir (14).

Aşı Kararsızlığını Etkileyen Faktörler

Aşı kararsızlığını etkileyen faktörler aşağıdakileri kapsamaktadır: (15)

- Güven: kişinin aşıların etkililiği ve güvenliğine, sağlık bakım sistemine ve politika yapıcıların motivasyonlarına duyduğu güveni ifade eder.

- Kayıtsızlık: aşı ile önlenebilir hastalıkların bir tehdit olarak algılanmaması anlamına gelir.

- Uygunluk: sağlık okuryazarlığından aşılara erişime kadar bir dizi katkıda bulunan faktörü ifade eder.

- Erişim: aşıların bireyler tarafından ulaşılabilirliğidir.

- Satın alma gücü: aşılama ücretinin bireyler tarafından karşılanabilirliğidir.

- Farkındalık: bireylerin aşılara olan ihtiyacı ve aşılanma olanağının mevcudiyetini anlama derecesidir.

- Kabul: bireylerin aşıyı kabul etme, sorgulama veya reddetme derecesidir.

- Aktivasyon: bireylerin aşı alımına doğru yönelme/istek derecesidir.

Aşı Kararsızlığı ile İlgili İletişimde Uygun Yaklaşımlar

Bir halk sağlığı sorunu olan aşı kararsızlığına karşı şu yaklaşımlar önerilebilir (3):

- Bireysel özgürlük ve toplumsal yarar birlikte korunabilir, ancak bireylerin bilimsel olmayan yargıları toplum bağışıklaması konusunda ikinci planda kalmalıdır. Etik değerlendirmeler de bunu öngörmektedir.

- Aşılama hizmetleri kamusal bir sorumluluktur. Bu nedenle kamuoyunun bilimsel veriler ışığında aşıyla korunabilen hastalıklar konusunda aydınlatılması ve kişilerin bağışıklama ile korunması konusunda yasal düzenlemelerin yapılması gereklidir.

- Hekimler ve sağlık politikası yapıcılar halkın eğitilmesinde ve aşı tereddütüyle ilişkili halk sağlığı risklerini azaltan politikaların uygulanmasında kararlılık göstermelidir.

- Medya platformlarında (sosyal medya dahil) yer alan aşılama ile ilgili bilgi kirliliği önlenmeli, aşıyla ilgili bilimsel gerçeklerle toplum aydınlatılmalıdır.

- Bilimsel dayanaktan yoksun tartışmalardan uzak durulmalı, aşı menşei ile değil, güvenirliği ve etkililiği ile değerlendirilmelidir. Çiçek, difteri, kızamık aşıları ile toplum sağlığında elde edilen fayda oranları hatırlatılmalıdır.

- Aşılama sonucu azalan hastalıkların toplumda unutulmuş olması, aşılarla ilgili yanlış ve çarpıtılmış bilgilere rahatlıkla ulaşılabilinmesi, çeşitli alternatif tıp uygulayıcılarının ve medyatik kişilerin yanıltıcı yaklaşımları insanların sağlıklı karar vermesini etkilemektedir.

Aşı Kararsızlığı ile İlgili İletişimde Eczacıya Öneriler

• İletişime aşı kararsızlığı ile gelen kişinin aşılarla ilgili bireysel korku ve endişelerini kabul ederek başlayın. Sonuçta, hepimiz bu korkuların çoğunu paylaşıyoruz. Eğer bilim insanlarının da bu yönde kaygıları olmasaydı güvenliği ve etkililiği değerlendirmek için klinik deneyler yapmazlardı.

• Birey ile ortak bir hedef belirlerseniz birlikte daha kolay ilerlersiniz. Kişilerin aşı istememelerinin nedeni kendilerinin veya çocuklarının sağlığı konusunda duydukları endişe ise işte bu ortak bir hedeftir. Zaten siz de onların sağlığını iyileştirmek üzere hizmet veriyorsunuz.

• Eğitim düzeyleri veya sağlık okur-yazarlığı düşük olan bireylerin halk sağlığı yetkililerine güvenmeme nedenlerini anlamaya çalışın.

• Kişilerle konuşurken gerçek bir kişi olun. İkinizin de ortak noktası olan insan oluşunuzdan başlayın. Kendi hayatınız ve kendi seçimleriniz hakkında konuşun. Sizin bu konuda ne yapacağınızı anlatın. Bir kaba bilgi boşaltan bir bilim robotu olmayın; insanlar bu şekilde mesaj almazlar.

• Hastanın ‘kişisel’ endişelerini ele alın. İnsanların aşılara karşı kararsız olmalarının birçok nedeni vardır: kişisel özgürlükler, aşının içinde ne olduğunu bilmemek, aşılama programının nasıl yürütüleceği, ne tür bir güvenlik denetimi olduğu, vb hakkındaki sorular ve kaygılar … Bu sorulara doğrudan yanıt verin. Sadece hastanın sorularına cevap verin.

• Size yöneltilen her sorunun cevabını o anda bilmeniz mümkün değildir. Dürüst olun ve sorunun cevabını bilmiyorsanız, "Bu çok iyi bir soru. Şu anda tam cevabını bilmiyorum, ama konuyu inceleyip size dönmeme izin verin" diyebilirsiniz.

• Gerçekten bilgilenmek isteyen ve söylediklerinizi dinleyecek kişilerle iletişim kurduğunuzdan emin olun. “Ben kararımı verdim. Gerçekleri söyleyerek, kafamı karıştırmayın” zihniyetine sahip biriyle konuşuyorsanız, fikrini değiştiremeyebilirsiniz. Bunu kabullenin ve konuşmayı nazikçe sonlandırın. Bu zihniyetteki kişilerle tartışmaya girmeyin.

• İletişim sırasında her zaman, daima nazik olun. Çok fazla empati gerektiren bir konuşma sizin için oldukça yorucu olabilir. Arada mola verin (16).

Eczacılar birinci basamak sağlık bakım hizmeti veren kişiler olarak halkın aşı hakkındaki düşüncelerini yönlendirme gücüne sahiptir. Aşı karşıtlığının dayandığı temel sebepler bireyler arasında farklılık gösterebilir. Bu yüzden, özellikle sağlık çalışanları konunun hassasiyetini düşünerek söylemlerinde daha dikkatli ve duyarlı olmalı, karşıtlığın sebebini özenle dinlemeli ve durumu anlamaya çalışarak, değerlendirmelidir (17).

Eczacılar dahil tüm sağlık çalışanlarının, aşı uygulanacak bireyler ve ebeveynler ile iyi bir iletişim kurarak ve aşı karşıtlığı ile ilgili iddiaları bilimsel dayanaklarla cevaplandırarak güven sağlamaları, aşı konusundaki tereddütleri gidermede en etkin yollardan biridir. Ayrıca, aşı ve etkileri konusunda yapılan bilimsel çalışmaların sonuçları hakkında toplumun bilgilendirilmesi ve bilinçlendirilmesinde kitle iletişim araçlarının ve sosyal medyanın kullanılması, aşı karşıtlığı ile mücadelede hızla yol alınmasını sağlayacaktır (18).

Sonuç olarak, aşı tereddütünü azaltmak halk sağlığını iyileştirmek açısından çok önemli bir basamaktır. Aşı olmak istemeyen her kişi toplumsal bağışıklamanın önündeki bir engeldir. Eczacılar dahil olmak üzere tüm sağlık çalışanları varyantları durdurmanın en iyi yolunun zaman kaybetmeden aşılanmak olduğunun bilinci ile sahada ve medyada bu konuda kendilerine düşen görevi yerine getirmelidir.

Prof. Dr. Şule APİKOĞLU-RABUŞ

Marmara Üniversitesi Eczacılık Fakültesi, Klinik Eczacılık Anabilim Dalı Türk Eczacıları Birliği, Eczacılık Akademisi Yönetim Kurulu Üyesi

Araş. Gör. Fatıma Ulya YÜRÜK

Marmara Üniversitesi Eczacılık Fakültesi, Klinik Eczacılık Anabilim Dalı

 

Kaynaklar

1. Birinci Basamak Sağlık Çalışanları İçin Aşı Rehberi 2018, Türk Tabipleri Birliği Yayınları, 2018

2. T.C. Sağlık Bakanlığı Halk Sağlığı Genel Müdürlüğü Aşı Portalı

3. http://hastane.ankara.edu.tr/2020/03/05/ asilamanin-onemi-ve-asi-karsitligi/

4. https://www.who.int/health-topics/vaccines-andimmunization#tab=tab_1

5. https://www.cdc.gov/vaccines/vac-gen/ whatifstop.htm

6. www.worldometers.info/coronavirus/ erişim tarihi 12.10.2021

7. Yumru, M., & Demirkaya, S. K. COVID-19 aşı karşıtlığı-kararsızlığı. Klinik Psikiyatri Dergisi, 24(3), 276-277.

8. https://www.who.int/news-room/q-a-detail/coronavirus-disease-(covid-19)-vaccines

9. https://www.who.int/news-room/spotlight/ tenthreats-to-global-health-in-2019

10. https://www.who.int/news-room/q-a-detail /coronavirus-disease-(covid-19)-vaccines

11. https://www.who.int/news/item/26-07-2021-statement-of-the-who-gacvs-covid-19 subcommittee-on-gbs

12. https://www.who.int/news/item/19-05-2021-statement-gacvs-safety-johnson-johnson-janssencovid-19-vaccine

13. https://dergi.tebeczane.net/public_html/kitaplar/index.htm


Faaliyet Resimleri