TEŞHİSLERİ AYARLAMA  ENSTİTÜSÜ

TEŞHİSLERİ AYARLAMA ENSTİTÜSÜ

                                                         Prof. Dr. Mustafa Turan*

Türk edebiyatının klasiklerinden olan Ahmet Hamdi Tanpınar’ın Saatleri Ayarlama Enstitüsü adlı eserinde şöyle bir bölüm vardır:

"Saatin kendisi mekân, yürüyüşü zaman, ayarı insandır...

Bu da gösterir ki, zaman mekân, insanla mevcuttur."

Bu eserin ismi bize  mesleğimizde bir yaklaşımı çağrıştırdı….Teşhisleri Ayarlama Enstitüsü………

Niye böyle diyorum..?

Cep telefonu ülkemizde satılmaya başlandığı zamandan itibaren daima açık bir cep telefonum oldu. Zira her an acil ve önemli bir telefon gelme ihtimali nedeniyle hiç kapanmadı o telefon.

Bana bu vesileyle özellikle WhatsApp uygulaması sonrası  her gün 5 ila 10 arası hasta veya hasta yakını tıbbi destek veya görüş sormakta

Bu süreçte kendi takibimizde olan hastalar da olur. Başka yerde teşhis ve tedavi süreçleri olan hastalar da…

En çok zorlandığımız hastalar yeterli olmayan teşhis ve tedavi süreçleri olmaktadır. Bu olgularda özellikle hastanın teşhis sürecinde eksiklikler öne çıkmaktadır.

En sıkıntılı durumlar da bazen hastalara önerilebilen gereksiz veya yanlış ameliyat önerilerinde olmaktadır.

Örneğin acil apandisit ameliyatı önerilen hastanın şikayetleri bazen idrar yolu enfeksiyonu, bazen böbrek taşı, bazen enterit veya benzeri onlarca başka nedenden kaynaklanabilmektedir. En ilginci de acil apandisit ameliyatı önerilen hastanın başka bir hastaneye giderek tıbbi tedavi ile ameliyatsız düzelmesidir.

Elbette acil ameliyatlarda başka son tanıların çıkma ihtimali vardır. Bunu engellemenin en güzel yolu da hastanın ameliyat öncesi iyi araştırılması ve bu yanlış teşhis  ihtimalinin en aza indirgenmesidir.

Ancak bunları yapmadan hızlı ve yanlış kararların alınması doğru ve etik değildir. Maalesef Bu durumlar  hasta veya hasta yakınlarının   tıbbi ekiplere olan güvenini  azaltmaktadır.

Ayrıca ameliyat öncesi iyi irdelenmeden konulan bir tanı ve gereksiz bir ameliyat sonrası bir de hastada çıkabilecek ağır bir komplikasyonun dayanılmaz ağırlığı olabilmektedir.

Safra kesesinde 2mm lik polip tespit edilen hastaya bazen şöyle söylenebilmektedir:  “Acil ameliyat olman lazım yoksa kanser olursun.”

“Safra kesesi poliplerinin çoğu iyi huyludur ve kansere dönüşme ihtimalleri azdır. Bununla birlikte, bazı safra kesesi polipleri, özellikle 5 mm den büyükse veya boyutları artarsa, zamanla kansere dönüşme potansiyeline sahip olabilir. Bu nedenle aralıklarla takip önerilir.”

Yine geçenlerde bana danışılan bir hastaya ileusöntası ile başka bir hastanede acil ameliyat öneriliyor. Hasta bize başvuruyor şikayet ve bulguları acil ameliyat gerektirmiyordu. Medikal yaklaşım ile şikayetleri geçen hasta iki gün sonra taburcu edildi.

Yine pelvis MR sonucu ile seminomön tanısı olan hasta, bir asistan tarafından poliklinikte muayene edildikten sonra o gece acilen orşiektomi  ameliyatına alınmaya kalkıldı. Üroloji bölümünün uzman doktorları ile görüşmelerimiz sonrası kontrol MR ve PET CT istendi. Bu tahliller sonrası lenfoma düşünüldü ve girişimsel radyoloji iğne biyosisi sonrası kesin tanı konulması ve sonrasında tedavi planlanması kararı alındı.

Maalesef bu ve benzeri örnekleri meslek hayatımızda sıklıkla görüyoruz.

Bir insanın hayatına yanlış bir teşhis ve tedavi ile girmekten daha acı bir şey yoktur.

35 yıllık tıp doktorluk geçmişim sonrası genç meslektaşlarıma önereceğim meslek ilkeleri şunlardır:

İş hayatımızın her aşamasında  ayrıntılara çok dikkat ederek titiz çalışılma gerekmektedir. Hastanın hikayesinin çok iyi alınması, mevcut hastalıkları, kullandığı ilaçlar, eski ameliyatları, allerjileri, şikayetlerinin seyri, ayrıca literatürün çok yakın takibi….

Acil ameliyat ve işlem kararları gerçekten zorlu süreçlerdir. Acil şikayetleri olan hastaların değerlendirilme sürecinde istenen tahlil ve tetkiklere optimum özen göstermek gerekir. Ayrıca bu işlemlerin bekleme süreleri de kısa olmalıdır. Konsültasyon prosedürleri de çok iyi çalışmalıdır.

Tabii ki bazı acil hastalarda bazı tetkikleri yapmaya da zaman olamaz ve acil kurtarma ameliyatı gerekebilir. Bunun kararlarını vermek için hastayı çok iyi değerlendirmek gerekir.

Ayrıca hastanelerde ameliyatların,morbidite ve mortalitelerin tartışıldığı toplantılar düzenli aralıklarla yapılmalıdır.

Sonuçta Saatleri Ayarlama Enstitüsündeki cümleleri kendi mesleğimize şöyle uyarlayabiliriz:

Hayatın kendisi mekân, yürüyüşü zaman, ayarı doğru sağlıktır...

Bu da gösterir ki, zaman mekân, sağlıklı insan ve doğru bir beyinle mevcuttur."

 

*Prof. Dr. Mustafa Turan

Çam Sakura Şehir Hastanesi /Acil Cerrahi Ve Yanık Merkezi Sorumlusu

Haber Resimleri