Tıp Bayramında Hekim Olmak.

Hayat vermek, şifa vermek, Allah’a mahsus ilahi bir sıfattır. Hekim ise şifaya vesile olan ona yol açan ilim ehli ve sanatkârdır. Bu nedenle çok değerlidir.


Sağlık ve afiyet tam bir sağlık halini anlatır. Bedenen, ruhen ve sosyal olarak sağlıklı olmak demektir. Bu yüzden Kanuni Sultan Süleyman bile,

“Halk içinde muteber nesne yok devlet gibi/

Olmaya devlet cihanda bir nefes sıhhat gibi” Beytini söyleyerek sağlığın önemine dikkat çekmiştir.

ODAĞINDA İNSAN OLAN MESLEK: HEKİMLİK

Sağlık Hizmeti, odağında insan olan temel hizmet alanlarından biridir.  Nefrete karşı sevginin, umutsuzluğa karşı umudun, ölüme karşı yaşama sevincinin, hayatın, acının, kederin, mutluluğun, sevginin, fedakârlığın insani tüm duyguların hissedildiği bir meslektir Hekim olmak, sağlıkçı olmak.

Din, dil, ırk, renk. vs farkı gözetmeksizin insanın, insanlığın yanında olmaya çalışmaktır Sağlıkçı olmak. Dünya görüşü ve siyasi tavırlarımızın farklı olması çok tabiidir ve sağlıklı bir toplum açısından zenginliktir. Ama hekimlik mesleği siyasi tartışmaların dışında tutulmalıdır.

HEKİMLİK FEDAKÂRLIK MESLEĞİDİR

Hekimlik fedakârlık, çile, cefakârlık, başkalarını düşünme onlara kendini adama mesleğidir. Tıp eğitimi yıllarından itibaren sürekli bir çalışma, gayret, fedakârlık, insanlara yardımcı olmayı gerektirir.

Bu yüzden bir hekim şair şöyle demiştir:

Kendi ihtiyarımla ben hiç olur muydum tabip/

Ger bileydim âlemin bunca devasız derdini.

Özetle; “İnsanların bu kadar dertli olduğunu bilseydim tabip olmaya korkardım” diyor şair.

TOPLUMA ve İNSANA HİZMET FIRSATI

Sağlıkçı olarak birinci hedefimiz içinde bulunduğumuz topluma ve tüm insanlığa kaliteli ve yeterli bir sağlık hizmeti vermektir.

Hekim aynı zamanda Lokman Hekim gibi hikmet ehli olmalıdır. Lokman Hekime sormuşlar.

“Bir insanın en iyi ve en kötü yerleri neresidir?” diye.

Lokman Hekim “Dili ve kalbi” diye cevap vermiş.

Tatlı dil ve temiz kalp, hekime çok yakışır.

Hastayı tedavi ederken kalbine ve duygularına dokunmak onu da iyileştirmek gerekir.

Rahmetli Sami Zan Hocamızın dediği gibi. “Hekim bazen tedavi eder, sıklıkla teskin eder, ama daima teselli eder.”

HASTALAR VELİNİMETİMİZDİR

Hastalar bizim hem hastamız, hem velinimetimiz, hem en yakın arkadaşımızdır. Hiç unutmam mecburi hizmetten mektup yazan bir hekim arkadaşım yalnızlıktan şikayet ederken Fuzuli’nin şu meşhur beytini yazmıştı:

“Ne yanar kimse bana ateş-i dilden özge/

Ne çalar kimse kapım acil hastadan gayri..”

HEKİM HEKİME SAYGILI OLMALIDIR.

Hekimler ve sağlık çalışanları meslek etik kurallarına uymalı ve meslektaşlarını da uymaya davet etmelidir. Zarar vermeme, sır saklama, tıbbi bilgi ve tecrübesini doğru ve eksiksiz kullanma, meslektaşlarına karşı saygılı olma.. gibi güzel ahlak kurallarına uymalıdır.

Rahmetli Hocamız Ayhan Songar anlatmıştı.

Bernard Shaw tedavi olduğu ünlü hekimi bırakarak başka bir hekime tedavi olmaya başlamış…Hekimi hakkında fikrini soranlara.. “O cahil, hiçbir şeyden anlamaz, akılsız, bilgisiz, paragöz doktoru bıraktım” diyor.

Arkadaşları eski hekimi hakkında böyle konuşmamasını söyleyince; Bernard Shaw “Bunları ben söylemiyorum, yeni hekimim söylüyor” cevabını vermiştir.

HEKİMLİK BİR İLİM ve SANATTIR.

Hekim hata yapmamalıdır, ama komplikasyon hepimizi bekleyen bir tehlikedir.

Yine Rahmetli Hocamız Ayhan Songar’dan bir hatıra daha. Hocamız şöyle derdi:

No operation, No complication.. İf there’s a cmplication enjoy it/ You’ve got imagination employ it.

Kısaca; İş yapan, hata da yapar.

En üstün rütbe, ilim rütbesidir. Faydalı ilimlerin başında sağlık ve tıp bilgisi gelmektedir.

Hz. Ali de “İlim elde etmek için çalışın, çünkü elde ettiğin ilim seni korur. Ama malını sen korumak zorunda kalırsın” demektedir.

İşçi bileğiyle çalışır, usta bileği ve aklıyla, sanatkâr bileği, aklı ve gönlüyle çalışır. Hekimliğin sanat yönü çok önemlidir. Teknolojik gelişmeler bu sanat yönünü ihmal ettirmemelidir.

Bir hekim, kendisi gibi hekim olan oğluna, mesleğe başladığı gün şu sözleri söyler: Evladım! Sen artık hekim oldun. Bundan sonra en iyi yemeği yiyeceksin, en rahat yatakta yatacaksın ve en güzel evde oturacaksın.

Bunun üzerine oğlu, “Baba sen hekim olarak nasıl yaptın?” diye sorunca babası şu cevabı verir: Hekim olunca dua alarak kazandığın helal yemeği yiyeceksin. Vicdan rahatlığından dolayı yattığın yatak, en rahat yatak olacak. Hastalarının gönülleri, senin için en güzel evler ve konaklar olacak.

Birçok zorluklar içerisinde fedakârca çalışan hekim arkadaşlarımı ve sağlık çalışanlarımızı en kalbi duygularla selamlıyor, daha güzel günlerde ve bayramlarda birlikte olmayı Allah’tan niyaz ediyorum.