Komor Adaları Sünnet Faaliyet Raporu

Komor Adaları Sünnet Faaliyet Raporu

19.4.2012 Perşembe günü sabah Konya-İstanbul uçak seferiyle başlayan yolculuğumuz 7 saat sürecek olan İstanbul-Darüsselam seferiyle devam etti. 20.04.2012 Cuma günü öğleden sonra Darüsselam-Moroni uçağıyla 1.5 saatlik bir uçuş sonrası Kamer Adalarının en büyüğü olan Moroniye ulaştık.

Hedef noktamız, Anjuan adasıydı. Biz adaya vardığımızda bu adanın günlük tek sefer olan uçağı kalkmıştı. Önümüzde 2 seçenek vardı; ya Moroni’de bir gün kalıp ertesi gün tarifeli uçakla gidecektik - ki bu da planlanan sünnet günlerinin birgün eksik olması anlamına geliyordu- ya da özel uçak kiralayıp Anjuan adasına gidecektik. Tabiî ki 2. Seçeneği tercih ettik ve 18 kişilik küçük bir uçak kiralayarak ikindi vakti sonlarına doğru adaya ulaştık.

Havaalanında Valiliği temsilen yaklaşık 20 kişilik bir grup tarafından karşılandık. VIP den içeri alındık. Burada her birimizin boyunlarına asılan değişik renk ve çeşitte, adeta güzel koku seremonisi saçan çiçekler güzel bir anı olarak hafızalarımızda yerini almış oldu. Karşılama sonrası doğruca kalacağımız otele gittik.
Ertesi gün sabahleyin vilayette yerel çalgılar eşliğinde Vali tarafından karşılandık. Hediyelerimizi takdim ettik. Vali bey, “ülkelerinde bulunmamızdan dolayı duydukları memnuniyeti ve mutluluklarını” dile getirerek, “ Ülkelerinde böyle bir sağlık organizasyonun İLK olduğunu, ülkelerine gelen İLK SAĞLIK EKİBİ olduğumuzu” belirtti. Yetkililerle kısa bir durum değerlendirmesi yaptık. Planlarımız hakkında konuştuk. Daha sonra sünnet yapacağımız 1.mekâna doğru hareket ettik. Sünnet mekânı olarak bir ilkokul ayarlamışlar dı. Miniklerin oturdukları sıralara oturarak sünnetlere başladık. Burada 115 çocuk sünnet yaptık. Maliyet analizlerimize göre asgari 1.000 çocuk sünnet yapmamız gerektiği fikrinden hareketle bu sayı çok azdı ve morallerimizin bozulmasına sebep oldu. Sayının niye az olduğunu sorduğumuz da, “Bu mevsimin yağmur mevsimi olduğunu, havanın güneşli olması sebebiyle halkın bahçelere gitmek zorunda olduğunu” anlattılar.
2.gün sabah ada kıyısını takip eden 3 saatlik bir yolculuktan sonra Pomoni denilen bir kasabaya vardık. Yollar çok bozuktu. 3 saatlik yolculuk mesafe nin çok uzak oluşundan değil, bozuk yollardan kaynaklanmaktaydı. Hastane bahçesinde üstü kapalı bir mekânı sünnet mahalli olarak seçtik. Ping pon masaları üzerine tezgâhımızı kurduk ve sünnete başladık. Bu arada adanın Bayan Sağlık Bakanı yanımıza geldi, organizasyonla yakından ilgilendi. Bir gün önceki yapmış olduğumuz sünnet sayısının azlığını dile getirince çocuk sayısının artırılması yönünde girişimlerde bulundu. Kayıt masasına oturarak bizzat kayıt işlemleriyle ilgilendi. 2.günü akşam 21.00 e kadar süren çalışma neticesi sünnet bilânçosu 195 olmuştu. Bu da, ekibin morallerinin düzelmesine yol açtı. İşimiz bitince otele dönme yerine 3.gün sünnet yapacağımız bölgeye doğru hareket ettik. Zira geldiğimiz 3 saatlik yolu gidiş-dönüş olmak üzere israf etmek istemiyorduk. Adanın iç kesimlerine doğru tırmanışa geçmiştik. Yolculuk esnasında, Vali adına organizasyonda bulunan rehberimizin bir yakınının evine misafir olduk. O güzel insanlar sadece evlerini değil, gönüllerini açmışlardı bizlere. Sabah namazını müteakip tekrar yola koyulduk. Ada’nın iç kesimlerine doğru tırmanışımız devam ediyordu. Sanki yeşil tünellerden ilerliyorduk. Manzara o kadar güzeldi ki “Sanki bir zümrüt atılmış gibiydi Okyanus ortasına.” Nihayet bir saat süren yolculuktan sonra adanın üst kesimlerinde bir yerleşim merkezine ulaşmış olduk..
3.gün; sünnetlerimiz için mekân olarak bir hastane bahçesini seçmiştik. Hazırlıkları yaparak hemen işimize başladık. Burada sünnetleri otomasyona dönüştürüp, adeta bir bant sistemi işleyişi şeklinde yapıyorduk. İlk masa da Dr.Gürsel Topal bey anestezileri yapıyor, 2. masa da ben ve Dr.Selahaddin Altıntaş kardeşimiz 2 koldan termokoterlerle kesimleri yapıyorduk. ( Şu hususa değinmeden geçemiyeceğim. Termoketer konusunda Prof.Dr. İhsan Karaman ağabeyimizin tavsiye ve telkinleri etkili olmuştu. Önceleri makasla yaptığımız sünnetleri şimdilerde Termoketerle yapınca hızımız artmış oldu. Bu vesileyle bir kez daha İhsan ağabeyimize şükranlarımızı arz etmeyi bir borç bilirim.) 3.Masa da ise İbrahim Tatalak ve İbrahim Kısa kardeşlerimiz dikişleri yapıyordu. Fazlı Canbay, Halit Karapınar kardeşlerimiz le yerel bazı doktor ve hemşireler ekibimize asistanlık yapıyor, mekanizmanın işlemesinde önemli katkılar sağlıyorlardı. Akşam saat 22.30’a kadar 401 adet sünnet yapınca, fiziken yorulmakla beraber, ruhen oldukça dinç ve dinlenmiş
Faaliyet Resimleri