Op. Dr. Zülfü Kılıç: Sağlıklı Hayatın Temel İlkeleri

Op. Dr. Zülfü Kılıç: Sağlıklı Hayatın Temel İlkeleri

Sağlık (sıhhat), yaradanın insanlığa bahşettiği en güzel ve tavsifi imkânsız bi-bahâ in’amlardan biridir. Bir çok hayatî fonksiyonların (zihnî ve bedenî) idamesi için sağlıklı olmak ve kalmak gerekli bir şarttır..

Hastalıkların vurucu darbeleriyle sendelemiş ve zihnî, bedenî bozuklukların girdabında boğuşan bir şahsın, hayatını verimli ve huzurlu geçirmesi zorlaşacak; şahsi, ailevi, ictimai uyumluluğu da problemli olacaktır. Hastalıklı bir şahsın deruhde ettiği vazifelerini de layık-ı vechile ifa edememekten doğacak aksaklıklar ise yeni problemlerin intacına vesile olacak ve hayatını bir mahbushâneye devşirecektir. Dolayasıyla sağlıklı olmak ve sağlıklı kalmak önemli bir hayatî ilke olarak benimsenmeli ve icrası hususunda son derece hassas davranılmalıdır.


Bu ilkeleri şöyle sıralayabiliriz:
* Sağlıklı beslenmek(Doğal beslenme).
* Düzenli egzersiz yapmak.
* Sigara ve diğer tütün ürünlerini kullanmamak.
* Temiz bir çevre tesis etmek.
* Hijyen-temizlik kurallarına riayet etmek.


Beslenmenin muhteviyatı dengeli olmalı; karbonhidrat, protein, yağ, mineral, vitamin ve sıvıları kapsayacak tarzda düzenlenmelidir. Özellikle beslenme içerisinde kahvaltı önemine binaen asla ertelenmemesi ve gelişme çağındakilerin atlamamaları gereken bir öğündür. Çocukların dikkat, algılama, öğrenme ve okul başarılarını belirgin bir tarzda etkilemektedir.


Batı tarzı beslenme terk edilerek tabii olana yönelmelidir. Batı tarzı beslenmenin temeli, aşırı ve dengesiz kalori alımı ve özellikle yağların ihtiyaçtan fazla yüklenmesine dayanan ve obeziteyle sonuçlanan bir beslenme biçimidir. Yani yeme, doyduktan sonra da yeme ve tıka basa tıkınma, oburca yiyeceğe saldırma olarak tarif ve tavsif edilebilir. Fazla yeme, kalp hastalıkları, bazı kanserler ve şeker hastalığına sebep olur. Aşırı tıkınma, bedenin kaldırabileceğinden fazla yükü sırtlanmak ve bu yükün sıkıntı ve sıkletini hastalıklara dönüştürerek insan hayatını karartacak denli bir tehlike barındırmaktadır. Ayaküstü atıştırmaların de bu beslenme biçiminde yeri ayrıca önemlidir.


Yağlar, beslenmede diğer önemli bir husustur. Margarin ve türevleri asla tüketilmemeli. Tereyağı ve zeytinyağı tercih edilmelidir. Margarinle yapılmış kurabiye, pasta ve benzeri gıdalardan kesinlikle uzak durulmalı; zira bedene tabii olmayan, kalp-damar sistemi açısından tümüyle tehlike içeren bir maddenin alınımı söz konusudur.
Omega-3 önemli. Balıklarda mevcut olup kalp krizi riskini düşürmektedir. Kötü kolesterolü (LDL-kolesterol)u indirerek etki eder. Bol bol balık tüketmek, sağlıklı beslenmenin temel ilkelerinden olmalıdır.

Tuzdan, günde 5gr’dan fazla tüketmekten kaçınılmalıdır. Fazla tuz tüketimi kalp hastalıklarına zemin hazırlar. Kaya tuzu ve iyotlu tuz tercih sebebi olmalı.

Sofra şekeri, yani rafine şekerler tüketmek ise obezite kaynaklarındandır. Rafine şeker yerine pekmez tercih edilmelidir.

Rafine unlar yerine kepekli ve tabii unlardan yapılmış ekmekler tercih edilmelidir. Sebzeler ise bol bol tüketilmeli ki, posası nedeniyle beslenmeye bağlı kanserleri önlemekte, kan şekeri ve kolesterolü düzenlemektedir.

Gıdalar saf ve katkı maddelerinden arındırılmış bir şekilde tüketilmelidir. Koruyucu, renklendirici ve aroma (lezzet, tat) katıcı katkı maddelerinin, yaşam boyu tüketilmesi sonucu vücutta birikimlere ve ciddi hastalıklara neden olmaktadır.

Gıdalardaki boyar renklendiricilerin beyin, sinir sistemi üzerine tahripkâr etkileri mevcuttur.
Haber Resimleri